Mary's Axe & Tower of London & Tower Bridge

Hürriyet

26 Temmuz 2011 Salı

Beyaz Evler Diyarı...

"Havasından mı,suyundan mı sevdim bilmem bu yeri" dersin ya kendine, ben öyle demedim beyaz evler diyarına gittiğimde bu haftasonu. Hoş, koca diyarın ufacık bir bölümünü yaşadık iki gün ama değdi....

8 Haziran 2011 Çarşamba

Adalara Geldik Adalara..

Adalar vakti geldi de geçiyor bile. Haziran oldu daha gidemedik. Ama bu haftasonu kaçırmadık fırsatı.

12 Mayıs 2011 Perşembe

Mayıs...

Mayıs'ın ortasına yaklaşıyoruz. Havalar kışı aratıyor. Soğuk, çoğu zaman kasvetli. Ahırkapı şenlikleri iptal. Gelincikler bile gecikti. Göstermiyorlar yüzlerini. İşten ayrılıyorum. Doğa'mız rahatsız. Garip bir ay. Sonu güzel olur inşallah...

30 Nisan 2011 Cumartesi

Son da Denebilir, Yeni Bir Başlangıç da...

Hayatımda bir dönem daha sona eriyor ve yenisi başlıyor, umarım. Her son gibi sancılı ve sıkıntılı. Ama her yeni başlangıç gibi travmatik. Yapacak birşey yok. Bu sıkıntıları da, sancıları da, bu travmayı da çekeceğiz. Hep beraber. Her iki taraf da. Her ne kadar farkında olmasak da.

7 Nisan 2011 Perşembe

Zamane Kriptolojisi...

Bir şifre konusudur gidiyor günlerdir. Yazılan, çizilen, konuşulan iddialar öyle yenilir, yutulur şeyler değil. Bu iddiaları cevaplamak için yapılan açıklamalar şüpheleri gidermek bir kenara, daha da arttırıyor.

29 Mart 2011 Salı

Doğa'ya Koştuk....

Ferhat Hoca çetesiyle birlikte dağlarda gezip Sarısultanoğlu'nu soyarken, İnce Memed ile Abdulselam Hoca, Memed'in yeni eviyle ilgileniyordu.

Evin tasvirini okurken soğuk biramı yudumluyorum, yanında da çıtır tavuk ve kızarmış patates. Uçağın kalkmasına elli dakika kaldı. Hesabı istiyorum garsondan. Havalimanının dinamizmine aykırı bir şekilde, 10 dakika sonra getiriyor hesabı.

26 Şubat 2011 Cumartesi

Ağlayan adamlar..

Bu aralar hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama televizyonda bir ağlama furyasıdır gidiyor. Herkes ama herkes ağlıyor. Kimisi üzüntüden, acıdan, kimisi de fazla duygusallıktan koyveriyor gözyaşlarını. Kimi süzülüyor yanaktan, kimi çağlayıp akıyor göz pınarlarını kuruturcasına..

23 Şubat 2011 Çarşamba

Kendini Dinle......

Beyaz, tek kişilik koltuğumda oturmuş dışarıya bakıyordum. Günlerden Cumartesi'ydi sanırım. Yeni aldığım laptop sehpasında duruyordu bilgisayar. Bense, gözlerim pencerede, ha yağdı ha yağacak puslu havaya dalmış gitmiştim...

22 Şubat 2011 Salı

Tahammülün Hızla Kavgası...

Etrafımdaki birçok kişi benzer şeylerden şikayetçi. Şikayetler "Bu kadar uzun yazıyı nasıl okuyabiliyorsun?", "Bu kadar uzun videoyu nasıl sonuna kadar izleyebiliyorsun?" ya da "Ben bu kadar uzun yazıyı okuyamıyorum, sen nasıl yazabiliyorsun?" şeklinde. Bu şikayetlerin altında, bilgiye ulaşımın baş döndürücü bir hıza ulaşması yatıyor...