Mary's Axe & Tower of London & Tower Bridge

Hürriyet

26 Şubat 2011 Cumartesi

Ağlayan adamlar..

Bu aralar hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama televizyonda bir ağlama furyasıdır gidiyor. Herkes ama herkes ağlıyor. Kimisi üzüntüden, acıdan, kimisi de fazla duygusallıktan koyveriyor gözyaşlarını. Kimi süzülüyor yanaktan, kimi çağlayıp akıyor göz pınarlarını kuruturcasına..

Kadirizm diye bir kavramımız vardı 80'lerde, 90'larda. Bu kavrama göre erkek dediğin dikbaşlı, delikanlı, mağrur ve asla ağlamaz, en sevdiğini kessen gıkı çıkmazdı. Kinini, gözyaşını içine akıtır ama renk vermezdi karşısındakine. Sonra da geçerdi düşmanının karşısına mertçe, delikanlıca alırdı intikamını. Çoğu filmden sahnelerdi bu yazdıklarım ama gerçek hayatta da tüm gerçekliliğiyle yaşanırdı o dönemde. Gençler kendi aralarında, büyükler kendi aralarında yaşardı. Tabi bunun temelleri daha önceden "Tarkan" serisiyle Kartal Tibet ile, sayısız polisiye ve tarihi filmleriyle Cüneyt Arkın ile atılmıştı. Ama dünya değişiyor. Ya da değiştirilmeye çalışılıyor.

Halen sokaklarda, bu tarz yaşamlar çoğunlukta olmakla beraber, görsel ve yazılı basında hergün birileri ağlıyor ve ilginçtir bu durumun haber değeri taşıdığına kaanat getirilmiş olacak ki ana haber bültenlerinde bile yayınlanıyor ağlayanlar. "Şöyle bir konuşmadan sonra göz yaşlarını tutamadı", "bilmem kimin konuşması sırasında gözyaşı sel oldu aktı" gibi aslında duygu yoğunluğunun çok da fazla olamayacağı ortamlardan çıkıyor bu haberler. Çünkü, genelde konuşmalar gündemle alakalı ve bu denli duygulanmayı gerektirecek durumlar çok nadiren oluşuyor. Herhalde ağlayarak prim yapacağı düşünülüyor bu hareketleri yapanların ve konuşmacıların. Bu şekilde gündeme gelmeye çalışıyorlar sanırım.

Aslında ortaya çıkan hislerin ne kadar derin olduğu tartışma götürür. Beni pek ikna edemiyorlar duygulandıklarına. Sahte geliyor. Oyun oynuyorlar sanki. Ama yayınlanıyor işte ve gümüş tepside halka sunuluyorlar. Kabul görüyor mu bilemiyorum ama hergün ağlayan koca koca adamları izlemek durumunda bırakılıyoruz ve bu şekilde kanıksamamız isteniyor sanırım. Böylece prim yapmak isteyenler için bir standart oluşturuluyor. Halbuki o kadar çok şey var ki haber yapılacak. Aradan bunlar seçiliyor. Ne diyeyim. Tebrik ederim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder