Kurtlar.
Medeniyet kuran birçok halk için kutsal, korkunç ve hayranlık uyandıran bir tür.
Aynı zamanda korkuların ve hayallerin başaktörü.
Asil hayvandır kurt. Sosyaldir. Aynı zamanda hiyerarşinin yönettiği sürüler halinde yaşar. Asildir diyoruz ama asil olan baskın erkektir. Hele hiyerarşinin en alt kademesindeki tam bir şaklabandır. Yemek ve hayatı için hep ezilmeye ve hor görülmeye katlanmak zorundadır. Çok ciddi bir baskı ama aynı zamanda ciddi bir disiplin altında yaşarlar. Hiyerarşinin en üst kademesini oluşturan alfa erkek ve onun kraliçesi tüm sürüyü idare eder. Bu ikilinin başarısı, sürünün hayatta kalmasına veya başarısızlığı, sürünün felakete uğramasına neden olur. Dikkat edilirse eski çağlarda kurulan devletlere model olduğu görülebilir. O nedenle halkların yaşamına direk olmasada ciddi bir etki yapmıştır kurtlar.
Bunun yanında vahşi doğadaki hayatta kalma savaşında çok başarılı olan bu hayvanlar, insanlara yakın yerlerde yada tam tersi, insanlar onların yaşam alanları içerisine girdiklerinde, savunma amaçlı olarak insanlarla karşılaşmaktan ve açlıklıklarını giderebilmek amacıyla onların evcil hayvanlarını avlamaktan hiç çekinmediler. Bu nedenledir ki insanlar hep korktular.
Zaman geldi kabuslarının başrol oyuncusu oldu, bazen de toplumda statü belirledi kurtlar. Ama hep hayatımızdaydılar ve hala hayatımızdalar. Korkularımızda yada hayallerimizde.
Bu arada alakasız ama Blog'un ilk yazısı olan "Döngü"nün kimden veya neden bahsettiğini anlatabilimiş miyim merak ediyorum. Bu yazının yorum bölümüne tahminlerinizi bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder