Mary's Axe & Tower of London & Tower Bridge

Hürriyet

17 Şubat 2010 Çarşamba

Teknoloji Melek mi, Şeytan mı?

Teknoloji öyle ilerledi ki artık mesafelerin gerçekten bir anlamı kalmadı.

Elimdeki projenin sahibi Arap, mimarı Mısır asıllı Alman, statik hesapçısı Alman oğlu Alman, kontrolörü Mısırlı, imalatçısı Türk, tedarikçileri ise diğer ülkelerden ve tüm bunlar tek bir projenin tamamlanması için bir arada. Bunu başarmanın en önemli etkeni de iletişim teknolojileri. Bugün bizim şirket, mimar ve statikçi Almanya'da buluşup toplantı yaptılar. Neredeyse bütün gün telefona yapışık geçti benim için. Ancak düşündüm ki aynı anda binlerce kilometre ötede yapılan toplantıya direk müdahale edebiliyorsun ve o anda sorunu çözebiliyor, toplantının önünü açabiliyorsun. Bu önemli ve müthiş birşey. Ayrıca buradaki işlere de devam edebiliyorsun. Karmaşık bir durum ve bu karmaşık durumun ardında çalışan sistemi düşünmeden hoyratça ve futursuzca kullanıyoruz. En ufak sorunda bağırıp çağırıyoruz. Sistemi eleştiriyoruz, kızıyoruz. Hatta hıncımızı o an elimizdeki aletten alıyor, onu harcamak pahasına üzerine yükleniyoruz. Aslında hayatı ne kadar kolaylaştırdığını unutuyoruz o küçücük aletin.

Bugün o aletlerden iki tanesini aynı anda kullanarak bayağı zaman geçirdim. İki ayrı telefonda iki ayrı kişi ile ayrı ayrı konuları halletmeye çalıştım. Becerdim gibi ama bazen kafam karışmadı değil. Böyle durumlarda en çok isimler karışıyor benim için. Hangi telefonda kiminle hangi konuyu konuşuyordum takip etmek zor oluyor bazen. Ama oldu ve günü bitirdim. Hoş sağolsun yukarıdakiler bir haftalık çalışmayı çöpe atmasalardı iyi olacaktı. Çalışılan onca zaman ve harcanan onca emek bir kararla puf yok olup gitti. Bakalım bu bir haftalık kaybı nasıl telafi etmemizi isteyecekler.

Ha bu arada, tabiki bu süpriz haber yine telefondan geldi. Gel de alma hıncını telefondan.

2 yorum:

  1. kesinlikle şeytan..hayatı kolaylaştırdığı inkar edilemez tabiki ancak kaybettirdiklerinide göz ardı edemiyorum..telefon sayesinde herkes bir adım ötende..bilgisayar sayesinde her bilgi elinin altında..araba, uçak, gemi sayesinde her yer sana yakın..ama düşünüyorumda kaç kişinin telefon numarasını biliyosun..kaç kişinin mutlu gününde aramak yerine yanına gidiyosun..bilgi edinmek için kaç kitap satın alıyosun..babamın bir lafı anlatıyor aslında ne demek istediğimi; üniversitede okurken babam evime geldiğinde odama girip şöyle bir bakmıştı..kurduğu cümle dün gibi aklımda: "kızım sen üniversitede okumuyor musun? okuyorsan kitapların nerde? o güzel kitapların sayfalarını karıştırmadan neyi nasıl öğreniyosun? haklı mıydı .. bence çok haklıydı..bir de teyzemin söylediği sözü paylaşmadan geçemiyeceğim; "eskiden ne güzel şarkılar vardı. duygu yüklüydü..hepsinin bir hikayesi vardı..çünkü o zamanlarda sadece ses vardı.. duygularınla sen betimlerdin söylenenleri. bi bakıma klibini kendin çekerdin.ama şimdi herşey görselliğe bağlandı..artık sarkı dinlenmiyor sarkı izleniyor.. tüm benliğimle katıldım.. evet teknoloji yüzünden betimlenecek duygu kalmadı. artık daha az konuşuyoruz, artık daha az dinliyoruz. şimdi elektrikler kesilse ne olur.. hayat durmaz mı..sıkıntıdan bayılmaz mıyız. kazandırdıkları kadar kaybettirdiklerininde önemli olduğunu düşündüğüm için, ben teknolojiden nefret eden ama onsuz bir hayatta düşünemeyen, ona tamamen bağımlı olan bi kaç milyar insandan biriyim.. işte tamda bu nedenle teknoloji şeytandır..hemde öyle böyle değil..:))

    YanıtlaSil
  2. Teknolojinin ne kadar seytan oldugu birazda bize bagli diye dusunuyorum. Onun esiri olmak da caresiz bir animizda kurtaricimiz olmasini saglamakda bizim elimizde. Yani ying ve yang! Herseyde oldugu gibi denge bizde gizli. Araclar degil suclanmasi gereken amacini unutan bizler belkide.

    YanıtlaSil